Bu köşede yazmıştım.
Konuyu tekrar ele alıyorum.
Iraklıların birçoğu bıçaksız sokağa çıkmıyor!
Bu bir iddia değil gerçek.
Iraklıların karıştığı kavgalarda yumruklar konuşmuyor!
Son sözü ceplerden çıkarılan bıçaklar söylüyor!
Medyada yer alan Iraklıların karıştığı kavga haberlerine göz attığınız zaman bu gerçek ortaya çıkıyor.
Suç aleti hep ”bıçak” oluyor!
İyi ki “silah” taşımıyorlar!
O zaman yandık demektir!
Polis gruplar halinde dolaşan Iraklılarda “üst-baş” araması yapsa, taşınması yasak olan bıçak/bıçakları ele geçirecek.
Bu yapılmadığı zaman o kadar rahat volta atıyorlar ki; sanırsınız ki bu memleket, bu şehir onların!
Daha önceki gün, Iraklılar arasında çıkan kavgayı ayırmak isteyen emekli bir uzman çavuş, çocuklarının gözleri önünde sırtından aldığı bıçak darbesi ile ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.
Kavgaya karışan iki Iraklı da yaralananlar arasında yer aldı.
Bıçak taşıyan ve üç kişiyi yaralayan 14 yaşındaki Iraklı çocuk ilk ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Bu şehir bu kadar sahipsiz olmamalı.
Yapılan/yapılacak aramalarda üzerlerinde “bıçak” ele geçirilen Iraklılar sınır dışı edilmeli ki kalanlar anlamalı yaşadıkları şehirde rahat dursunlar.
Hatta; kavgaya karışan Iraklılar için de aynı yaptırım uygulanmalı.
Bugünlerde İstiklal Caddesi (Çiftlik) trafiğe açılsın mı, açılmasın mı tartışması başladı.
Iraklılar olsun Suriyeliler olsun İstiklal Caddesi’ni ele geçirmişler, trafiğe açsan ne olur, açmasan ne olur!
Şehrin daha düne kadar en güzel yeri olan, insanların buluştuğu, kızlı erkekli tur attığı, alışveriş yaptığı, pastanelerde oturduğu mekan olarak bilinen İstiklal Caddesi’nin bulunduğu alanı ve çevresi askere gitmemek isteyen Iraklılar, Suriyeliler ele geçirilmiş bir durumdayken, vatandaşlar gündüz ve gece rahat dolaşamadıktan sonra, İstiklal Caddesi’ne trafiğe açılsa kime ne faydası olacak?